1 MAYIS TÜM EMEKÇİLERE KUTLU OLSUN

1 MAYIS TÜM EMEKÇİLERE KUTLU OLSUN

19. yüzyılda 14 - 15 saate varan çocuk işçilerin de yoğun olarak yer aldığı ağır ve uzun çalışma koşulları söz konusuydu. ABD'de 8 saatlik işgünü için yapılan eylemlere kanlı şekilde müdahale edildi. 1 Mayıs 1886 tarihinde bir provakasyon bahane edilerek 4 işçi önderi idam edildi. Paris’te toplanan 2. Enternasyonel 1890'dan itibaren 1 Mayıs'ı “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” ilan etti.

Bugün 21. yüzyıl dünyasında sömürü düzeni küresel ölçekte sürmekte. Kapitalizm sınır tanımaz bir şekilde yoksulluk, işsizlik, emek sömürüsü, doğa talanı, iklim değişikliği, savaş, göçler, salgın hastalıklara neden olmakta, ırkçılık ve otoriterleşme yükselmektedir.

Günümüzde yaklaşık 60 milyon kişi, çatışmalar ve siyasi baskılar sebebiyle ülkelerini terk etmektedir.

UNICEF'in açıklamasına göre tüm dünyada 72 milyonu tehlikeli işlerde olmak üzere 152 milyon çocuk işçi bulunmakta.

Ülkemizde de ucuz emek sömürüsü, çocuk işçiliği, yoksulluk, işsizlik, doğa talanı, rantçı ve çarpık kentleşme, içte ve bölgemizde çatışma ve savaş durumu söz konusudur. Bunlarla beraber otoriterleşme eğilimleri yükselmekte, adaletsiz yapıda çok sayıda aydın, gazeteci, siyasetçi cezaevlerinde bulunmakta, üniversiteler bilim üreten yapıdan uzaklaşıp akademisyen kıyımına sahne olmaktadır. Ne yazık ki demokrasinin önemli ayağı olan yerel yönetimler baskı altında tutularak aşırı merkezileşme eğilimi söz konusudur.

İçinde bulunduğumuz Corona günlerinde işsizlik ve yoksulluk ağırlaşarak artmıştır. Sağlık emekçileri başta olmak üzere, bir çok emekçi zor koşullar altında çalışma yapmaktadırlar.

Bir an önce gerek ülkemiz gerek bölgemiz için barış ortamı sağlanmalıdır.

Bağımsız ve evrensel insan haklarına dayalı adalet düzenlemesi gerçekleştirilmelidir.

Bunlarla koşut olarak düşünce suçlaması ile karşı karşıya kalan aydın, gazeteci, siyasetçiler serbest kalmalıdır. Belediyelere kayyım uygulamasına son verilmelidir.

Sağlığın herkes için bir hak olduğundan hareketle sağlığa erişim kolay ve ücretsiz olmalıdır. Piyasacı değil koruyucu sağlık anlayışı ana amaç olmalıdır.

Başta sendikalar olmak üzere her türlü örgütlenme üzerinde kısıtlamalar ortadan kalkmalıdır. Sendikalaşma nedeniyle işten çıkarmalar ortadan kalkmalıdır. Demokrasi yaşamın tüm alanında eksiksiz gerçekleşmelidir.

İş güvencesi ve çalışma güvenliği sağlanmalı, iş cinayetlerine yol açan koşullar ortadan kalkmalıdır.

Çocuk işçiliğine yol açan nedenlerle mücadele edilmelidir.

Kadınlar üzerinde her türlü baskı ortadan kalkmalı, kadına şiddete ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği yaşamın her alanında sağlanmalı, cinsel yönelim üzerindeki baskılar ortadan kalkmalıdır.

Uygulanan emek sömürüsüne, ayrımcılık ve ötekileştirilmelere karşı tavır alınmalıdır.

Doğa ve kent zenginliğimizin ülkemize ve insanlığa ait değerler olduğundan hareketle onu yok edecek, ranta kurban edilecek, yapılaşma, siyanürlü altın madenciliği, nükleer ve termik santral vb.  girişimlerine izin verilmemelidir.

Yeryüzünün sadece insanlara değil tüm canlılara ait olduğundan hareketle her türlü hayvan hakları sağlanmalı, ihlal edenlere ağır cezalar uygulanmalıdır.

Kentler, içinde yaşayan herkese ait olduğundan hareketle karar ve uygulamalarda kentlinin katılımı sağlanmalıdır.

Engellilerin eğitim, sağlık, ulaşım iş yaşamı, sosyal, kültürel ortamlara ulaşmaları sağlanmalıdır.

1 Mayıs, dayanışma içinde başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm emekçilere ve insanlığa kutlu olsun.

Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi

 

Haber Fotoğrafı